İkincisi hastayı hastanede yatırarak sosyal çevresinden izole ederek yapılmaktadır. Tercih edilen ve başarılı olma ihtimali yüksek olan alkol bağımlılığı tedavi şekli ayaktan ve sosyal çevreden uzaklaştırmadan, var olan ev ve aile yaşantısından uzaklaşmadan, iş ve okul yaşamına devam ettirilerek uygulanan alkol bağımlılığı tedavi şeklidir. Bu şekilde hasta sosyal hayat içinde alkolden uzak kalmayı öğrenir. Fakat hasta sosyal çevresindeki arkadaşlarının ısrarlarına karşı koyamıyor ve alkol kullanımından uzaklaşamıyorsa hastanede yatarak tedavi edilmelidir.
Ayaktan alkol bağımlılığı tedavisinde; hastanın yaşam şeklini değiştirebilmeyi, tekrar alkol kullanmamayı öğrenmesi, bağımlı olduğunu kabul etme ve bağımlılık eğitimi ile tedaviye ailenin katılımı ile başarılı olmak amaçlanmaktadır.
Alkol bağımlılığı tedavisi üç aşamadan oluşur. Tedaviye karar veren hasta ile psikolog görüşür ve tedavi hakkında geniş ve detaylı bir bilgilendirme yapılır. Hastanın tedavi sürecini ve aşamalarını, tedavinin süresini bilmesi çok önemlidir. Ayrıca hastaya tedavi süresince karşılaşabileceği zorluklar ve sıkıntıların anlatılması da çok önemlidir. Ayrıca tedavi süresince hasta psikolog tarafından takip edilmelidir.
Alkolizm tedavisinde öncelikle kullanılan alkolün vücudu terk etmesi hedeflenmektedir. Ve psikolojik yardım ile uygulanan bir dönemdir. Çünkü tedavinin başlangıcıdır ve bu dönem tedavinin başlangıcı ve hastanın en çok zorlandığı dönemdir. Arındırma döneminde kontrollü olarak ilaç kullanımı ile beraber psikolojik destek sağlanmaktadır. Arındırma dönemi hastadan hastaya farklılık gösterse de ortalama 10 ile 15 gün arasında sürmektedir. Arındırma sonrasında meydana gelen geçici iyileşme tedavi değildir. Bu nedenle ikinci aşama olan erken iyileşme dönemine geçilerek tedaviye devam edilmelidir.
Alkol bağımlılığının tedavisinde, bu dönemde amaçlananlar şunlardır;
Gelişim Dönemi
Alkol bağımlılığı tedavisi ortalama 6 ay kadar bir zamanı kapsamalıdır. Nedeni ise sadece arınma ve erken iyileşmenin yeterli olmamasıdır. Bu dönemde;
Ayrıca hastanın sosyal çevresindeki ısrarcı çevreye karşı savunma geliştirebilmesi ve karşı koymayı öğrenmesi için bir süre psikolog tarafından eğitilmesi de tedavinin bir parçasıdır
uyuşturucu madde bağımlığı
Uyuşturucu madde bağımlılığı bağımlı olunan maddenin elde edilebilmesi için,bireyin bütün değerlerini feda edebileceği çok tehlikeli bir bağımlılık türüdür.Bağımlı olunan maddeden başlangıçta beklenenler haz verici özelliklerdir.Sıkıntılı,problemli zamanları bu “dost” sayılan maddeyle geçirmek bireyleri ilk kullanımda problemlerin bulunduğu bir dünyadan yapay bir cennete taşımaktadır.Yapay cennette buldukları tek düze bir yaşam yerine renkli dünyalar ve sanrılarla yaşamalarıdır.Günlük yaşamdaki kaygılardan cesaretsizlikten, güvensizlikten kendilerini uyuşturarak kurtulmak istemektedirler.Ancak sanrılarla iyi vakit geçirdiklerini düşünmeleri bilincin ve düşüncelerin,merkezi sinir sisteminin zarar görerek düşünce bozuklukları ortaya koymasından başka bir şey değildir.
Kendini günlük yaşamda pasif,güvensiz gören bir bireyin uyuşturucu ile coşkulu, kendine güvenen bir insan haline geldiğini sanması zararlı bir yanılgıdır.Çünkü bu coşkulu davranışların kendisini verimli ve yaratıcı davranışlara götürecek bir hareketlilik olmadığını anladığı zaman geri dönmek için geç kalmış olacaktır.
Hareketlerdeki taşkınlık çoğu kez tutarsız ve saldırgan davranışlara yol açarak toplumsal yaşamdaki yerini sarsarak kendisini güç durumlara düşürür.Algılama ve düşünce bozukluklarına,hareket bozukluklarına yol açan ve duygusal yaşamda ise durgunluk,taşkınlık,ilgisizlik gibi belirtiler ortaya koyan uyuşturucu madde alışkanlıkları bu belirtilerle ruh ve akıl hastalıklarından biri görünümünü de vermektedir.