Evlilik terapilerine çiftler birlikte katılırlarsa sonuç daha verimli olur ve evlilik terapisinin amacı daha iyi sonuca ulaşır. Evlilik terapilerinde, terapistin yönlendirmesi ve önderliği ile çiftlere, eşlerinin gözünden de olaylara bakabilmeyi, daha iyi şekilde iletişim kurabilmeleri, eşlerini daha iyi şekilde anlayabilmelerinin yolu, eşlerin kendi farkındalıklarının farkına vardıran bir ortam sağlanır.
Evlilik terapisinin en büyük amacı çiftler arasında iletişimi kuvvetlendirmek ve sorunların çözümü konusunda yol göstermektir. İlişki sorun teşkil etmeye başladığında çiftlerin birbirlerine şunları söylemeye başladıkları görülür; “Sen hep böylesin!” “Sen çok değiştin!” “Beni sen hiç anlamıyorsun!” “ Artık seni tanıyamıyorum” Hiç değişmeyeceksin!” “ Neden bu kadar inatçısın” “senin bu kadar duyarsız olmana dayanamıyorum” Ben kendimi sana anlatamıyorum!”
Belli dönemlerde evlilikteki sorunlar kendisini daha net gösterir. O ana kadar sorun olmayan bazı şeyler belli dönemlerde sorun olabilir. Çocukların doğumu, eşlerin meslek rolleri, geleceğe dönük yapılandırmalar gibi.
Çiftlerde ortaya çıkan sorunlar, aslında problem diye görülmeye başladığı zamandan daha önceden de vardır. Fakat yaşam döngüsünün çeşitli devrelerinde (evlilik, çocukların doğumu, çocukların okulu, eşlerin iş-meslek rolleri, geleceği yapılandırma) çiftler belirli amaçlar üzerine odaklaşırlar. Bir psikolog bu dönemi şu sözlerle özetliyor: “ İlişkide o ana kadar çıkıp ta baş edilen sorunlar bir anda üstesinden gelinemez bir hal almaya başlar. Çatışmalar, aşağılamalar, tehditler ve “sen” suçlamaları.”
Bazı durumlarda ise kişilerin sorunlarını dış faktörler yaratır. Bir ortak arkadaş çiftlerin kendi aileleri, yakınları. Bu kişiler evliliğe müdahaleleri olduğunda çiftlerde karşı tarafın ailesine karşı yargılamalar, suçlamalar başlar. Evlilik terapisin de bu tür durumlarda da kişilerin nasıl davranmaları gerektiği aktarılır. Terapideki tüm yollar, kişilerin evliliklerindeki psikolojileri için de sağlıklı bir yapılanma yaratır.