Beklentilerini çocuğa göre ayarlayamayan, onun neye ihtiyacı olduğuna görmeden daima ondan her şeyin en iyisini bekleyen, çocuğun hata yapmasına tahammül edemeyen ailelerin sergiledikleri tutum mükemmeliyetçi tutum olarak bilinir.

Her anne baba çocuğu için en iyisini ister, bunun için uğraşır. Ancak zaman zaman işin ölçüsü biraz kaçabilir. Her çocuk kendine özgüdür; kendine has becerileri, özellikleri, zevkleri, ilgi alanları vardır. Çocuklarımızdan bir şey beklerken, tüm bu özellikleri göz önünde bulundurabilirsek, beklentilerimiz çocuğu yıpratmaz.

Mükemmeliyetçi tutuma sahip ebeveynler, kendi duygu, düşünce, istek ve ihtiyaçlarını çocuğun neye ihtiyacı olduğunu hesaba katmadan ona dayatma eğiliminde olabilirler. Yani beklentilerini çocuğa göre değil, kendi isteklerine göre ayarlayabilirler. Hem de bunu çocuklara faydalı olmak adına, bu durumun çocuğa ne gibi olumsuz etkileri olacağını hesap etmeden, son derece iyi niyetle yaparlar. Bu yapıdaki anne ve babalar çoğunlukla çocuklarını kendi uzantıları gibi gördükleri için, kendilerine kolay gelen bir şeyi çocuklarının nasıl
yapamadığını anlamakta zorlanır ve hatta bu sebeple onlara öfkelenebilirler.

Elbette her ebeveyn gibi mükemmeliyetçi tutuma sahip ebeveynler de çocuklar için en iyisini isterler. Hatta belki de tam olarak bu sebeple onlardan daima en iyisini yapmasını beklerler. Okulda disiplinli ve çalışkan, arkadaş ilişkilerinde sosyal, evde düzenli ve tertipli olmasını isterler. Onlara göre çocuk her şeyi en mükemmel şekilde yapabilirse, hayatta da daima başarılı ve mutlu olacaktır. Ancak maalesef mutluluk her zaman başarıyla doğru orantılı değildir. Daha doğrusu elbette bir şeyleri başarmak mutluluk yaratır ancak başarı kavramı kişiden kişiye göre değişir ve başarı her zaman insanı mutlu etmez. Bu durumun en iyi örneği sırf anne babasını mutlu etmek için toplumda saygın görünen birtakım meslekleri icra eden ancak mutlu olamayan pek çok insandır.

Çocuğun en ufak hatalarını dahi görmezlikten gelmeyen ve onu devamlı uyaran; başarı odaklı olan ve çocuğun değerliliğini başarıları üzerinden tayin eden; çocuğun bireysel özelliklerini, istek ve ihtiyaçlarını hesaba katmayıp, onu kendi zihinlerinde hayal ettikleri çocuk gibi şekillendirmek isteyen; yalnızca en iyisini yaptığı zaman onu fark eden ve onaylayan tarzda vb. ebeveyn tutumları, çocuğun kendini kusursuz olma mecburiyetinde hissettiği bir yapıya zemin hazırlayabilir.

Devamlı olarak eleştiriye maruz kalan çocuk kendini yetersiz, beceriksiz ve başarısız hissedebilir. Böylelikle kendine güvenmeyip ‘’ben zaten bunu yapamam’’ düşüncesiyle, gözüne biraz karmaşık görünen şeyleri denemeye dahi yanaşmaz ve kendi yaşantısını büyük ölçüde sınırlandırmış olur. Hayatta hep pasif bir duruş sergileyebilir. Veya anne ve babası tarafından sevilip kabul görmenin tek koşulunu, onların beklentilerini yerine getirmek olarak gören çocuk devamlı olarak onların istediği gibi mükemmel bir çocuk olmaya çabalar. Bunu yaparken de kendi istek ve ihtiyaçlarından vazgeçebilirler. Kendilerinin ne yapmak istediğine değil, ne yaparsa başkaları tarafından beğeni ve takdir alacaklarına odaklanan ve tüm enerjilerini her şeyi en mükemmel şekilde yapmaya harcayan bireyler olabilirler. Yaptıkları en ufak bir hatanın, kendilerini tamamen değersizleştirdiğine inanabilirler.

Bu Konuda Anne ve Babalara Öneriler:

Öncelikli olarak anne babanın çocuğun kendilerinden ayrı bir birey olduğunu anlamaları önemli. Kendi istekleriyle çocuğun istek ve ihtiyaçlarının örtüşmeyebileceğini ve bunun son derece doğal olduğunu bilmeliler. Ev içerisinde tüm aileyi ilgilendiren veya bireysel olarak çocuğu ilgilendiren konularda çocuğun da görüşünü almak ve ona söz hakkı tanımak son derece önemli. Elbette tüm bunlar çocuğa sınırsız bir özgürlük vermek anlamı taşımıyor. Elbette çocuk belli bir yaşa kadar kendi için neyin doğru neyin yanlış olduğun tayin edemeyebilir. Çocuğun kendisine ya da başkalarına zarar verebileceği durumlarda gerekeli otoriteyi sağlayıp sınırlandırma getirmek de anne ve babanın görevidir.

Çocuk yerine hedef koymak değil, onu kendi hedeflerini koyabilecek ve bu yolda çaba gösterecek içsel motivasyonlarını oluşturmalarına yardımcı olmak ebeveynlerin yapması gereken önemli şeylerden biridir.

Bunun yanında beklentilerimizi çocuğun fiziksel, zihinsel ve ruhsal yapısına göre ayarlamak gerekiyor. Bir şeyleri başaramadığı durumlarda onu tenkit etmek yerine, bunun son derece doğal olduğunu, hayatta başarı kadar başarısızlık ve hayal kırıklıklarının da var olduğunu çocuğa ifade etmek önemlidir. Ancak bunun yeniden deneyip başarılı olmasına engel olmadığını da belirtmek gereklidir.