Depresyon, kişinin genel olarak mutsuzluk, karamsarlık, isteksizlik, umutsuzluk, hüzün, huzursuzluk, yalnızlık gibi duygular içinde olduğu bir süreçtir. Ancak, depresyon kişiyi sadece duygusal boyutuyla etkileyen bir bozukluk değildir. Depresyonun zihinsel, davranışsal ve bedensel yönleri de vardır. Kişi genellikle kendisine, çevresine ve geleceğe olumsuz bir bakış açısı ile bakar; zihinsel beceriler açısından bazı sıkıntılar yaşayabilir; dikkatini toplayamama, unutkanlık gibi. Davranışsal olarak genellikle daha içe kapanık, düşük enerjili, ağır, çökkün, sosyal ilişki ve ortamlardan kaçınan, günlük aktivitelere isteksizce yaklaşan ya da uzak duran davranış örüntüleri sergiler. Bedensel olarak da, uyku problemleri, iştahsızlık ya da iştahta artış, bitkinlik, çarpıntı, ağrılar, kaslarda gerginlik gibi sıkıntılar depresyona eşlik edebilir.

Yukarıda genel bir tanımlama yapılmış olup; her psikolojik sıkıntıda olduğu gibi bu belirtiler, kişiden kişiye değişebilir. Ancak genel anlamda depresyon kişinin kendini daha çökkün hissettiği , mutsuzluk ve umutsuzluk duygularının hakim olduğu bir süreçtir.

Depresyonun belirtileri hafif, orta ve şiddetli derecelerde olabilir. Çok farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilen bu rahatsızlık, kişinin hayatında uzun bir süredir devam ediyor olabilir ya da zaman zaman tekrar eden bir durum olabilir veya bir olay / durum karşısında gelişmiş, kişinin hayatında ilk kez karşılaştığı yeni bir ruh hali olabilir.

Her üç durumda da, depresyondaki kişinin; bunun kendi başına gelmiş bir rahatsızlık olduğunu, bunu yaşamayı kendisinin seçmediğini, ve bu konuda destek alarak bunu atlatabileceğini bilmesi önemlidir.

Depresyon tedavisinde psikoterapi; kısa vadede, kişinin yoğun olarak yaşadığı belirtilerin azalmasında ve uzun vadede kalıcı değişimlerin oluşmasında belirgin şekilde etkili olmaktadır. (Örn; birçok araştırma sonucu; Bilişsel Davranışçı Terapi’nin depresyon tedavisinde ilaçtan ve birçok diğer terapi yönteminden daha etkili olduğunu göstermektedir). Burada en önemli konulardan biri, doğru terapi yaklaşımını seçebilecek, bu alanda uzman olan bir terapistle çalışmaktır. Depresyon, kendi yapısı itibariyle umutsuzluk ve karamsarlığın hakim olduğu bir ruh halidir. Kişiye uygun olmayan, etik ve profesyonellik dışı yaklaşımlar depresyon sürecinde yardımdan ziyade zarar verici olabilmektedir.